Ben bir divane, yollarda avareyim
Dermanı olmayan dertler içindeyim
Ne kendimi, ne kalbimi bilir hallerdeyim.
Derdimin dermanı, sendedir efendim.
Hicranın mahpusunda sevdaya esirim.
Duyulmaz, ötelerden bağırsam da sesim
Mutluluktan çok uzakta hüzün gölgesindeyim
Derdimin dermanı, sendedir efendim
Bin yıllık bir ağaç gibiyim, yaralıyım kederliyim
Dert rüzgârı estikçe yaramı derinde hissederim
Gölgemde, bazen kendi kendimle dertleşirim
Gözyaşımı kelâmlar silemedi efendim
Zaman oldu bir nefesi kendimden esirgedim
Yaprak misali gözlerimin renginde huzuru izledim
Ötelere gitmeyi, çok zaman bekledim.
Ölemedim, dert içinde kaldım efendim.
Sevmenin değerini bilmem neden bilemedim
Geçip giden zamana "Dur!" diyemedim
Sen giderken, ardından "Kal! da diyemedim.
Dertlerimin sebebi, kalbimde efendim
Gelsen, bu kez içimden geçenleri söylerim
Mahpusumdan çıkarım, müebbetim gözlerin
Lazımsa bir ömür sevmeni beklerim
Yeter ki gel, dermanım sendedir efendim.
Muhammed Furkan Geldi