Hikmetinden sual olunmaz Rabbim ey
Şu garip kullarının pek çok derdi var
Kimi görmez kimi konuşmaz hepsi şifasını diler
Tüm dertlerin dermanı bilirim sende var
Sen bilirsin Rabbim, aç ile tok olanı
Bilirsin, yoklukta da varlıkta da şükür var.
Tanış edersin kimi zaman mert ile namert olanı
Mert’in sadakatinde bilirsin ne dersler var
Savaşlar çıkarıp da canlar yakanı,
Kendine bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olanı
Görürsün, iyiyle kötü olanları.
Dersin, tövbe edene sonsuz merhamet var.
Sen bilirsin, bu kulunun da canının nasıl yandığını.
Dermansız dertlerle ne zor savaştığını,
Çektiği acılarca akıttığı gözyaşını,
Şükrederim ki; benim sığınacak limanım var.
Düşürme sen dilimden o mübarek adını.
ALLAH deyince bilirim gönüle dolan ferahı
Esirgeme ne olur, bahtiyarlık şansını.
Bileyim ki, yüreğime her daim ümit var.
Muhammed Furkan Geldi