O yol belki en güzel en meşakkatli yol
Tahir ile Zühre’nin el ele öldüğü yol.
Aslını bulmak isteyen keremin kavrulduğu,
Aşkın kerametine sonunda eriştiği yol.
Sevdaya koşanlar bilmez hali nicedir
Ayağına batan dikene, demez ki çilemdir.
Gönlüne giren kem söz sanki gül şerbetidir
Sevda çekmeyen bilmez gül şerbeti nedir.
Vuslata gün sayarken geçen her saniyedir
Yar dağın ardında ise yürülen mesafedir
Meşk değil belki de meşkin meşakkati,
Kurşunlara göğüs geren nice can nice tendir.
Dinlemektir sabırla söylenen her sözü
Aşk kendinden geçmek, ben senim demektir
Suskunluğundan dert yanıp zerrece üzülmemek.
Yar suskun üzgün ise bana ölüm hak demektir
O yol belki en güzel en meşakkatli yol,
Sevdaya koşanlar kıymet bilenlerdir.
Sen sen ol ey garip, hep kıymet bilen ol.
Yolun aşkın sırrına hakla erenlerindir.
Muhammed Furkan Geldi