Gözyaşlarıyla açarsın gözlerini dünyaya.
Sanki çekeceğin çileler haber verilmiş sana.
Yüzünde bir tebessüm biraz da korkuyla,
Tazecik bir tohum gibi başlarsın kök salmaya.
Ailen olur sarılırsın elini bırakmazlar asla.
Hele dost gibi dostun olsun ışık saçar yolunda.
Bakmaya başlarsın sonra dünyaya umutla.
Geriye bir tek şey kalır o da bulur seni zamanla.
Yaşın erişmiştir artık yuva kuracak yaşa.
Çoktan taht kurmuştur biri gönlüne ruhuna.
Gecen onunla olur onunla kalkarsın sabaha.
İlk kez inanmak istersin imkânsız rüyalara.
Aşktır bu benzemez hiçbir yüce duyguya.
Ne babanın güvenine, ne annenin bakışına.
Sevgi dolu gözlerle gözlerine her bakışında.
Bin tane dostun olsa, güvende hissettiremez böylesine asla.
İşten yorgun geldiğinde evinin kapısına varınca.
Anahtara gider elin, kapı açılır sonra.
İşte ömürluk dostun, duruyor tam karşında.
Bilirsin ki, o varsa hayat zor gelmez sana.
Ne borç harç yakanı ecel gibi sıktığında,
Ne ayakların tutmazken adım atamadığında,
Zul gelmez hiçbirşey, elin ayağın olur sana.
Tutmasa da elinden, kapılır gidersin ışığıyla.
Hayat bu, acımaz ki aşık olana da.
Ayrılık kaçınılmaz ölüm yazılmışsa.
Aklın gider başından, dayanamazsın yaşamaya.
Ömrumün baharı dediğin yar cennete uçmuşsa.
Nice tükenmez aşklar var ölüm giriyor araya.
Gözyaşları dökülüyor tane tane mezar taşına.
Eğer yanındaysa şuan sarıl bak ruhuna.
Sonra çok geç olur, ağlarsın bir taşa.
Bir aşık Furkan sözüdür, bu sözümü unutma.
Yâr'in sevmiyorsa seni sakın ha kalbini kırma.
Varsın uzakta olsun, kalsın aydınlıklarda.
Gün gelir kahredersin kendini yokluğunda sonra.