Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Giresun Şubesi Başkanı Hayrettin Akgün, açıklamasında, "Bugün burada, şehit aileleri ve gaziler olarak yaşadığımız acıları, yüreğimizde yanan ateşi anlatmak için toplanmadık. Çünkü bir şehit annesine, oğlunun postallarına çiçek ektiren, bir şehit babasına, evladının fotoğrafı karşısında geceyi sabahlatan, şehit eşinin canının yarısını toprağa koyuşunun, umutları elinden alınan şehit çocuklarının yarım kalışının hiçbir tarifi yok.” şeklinde konuştu.
Akgün, Türk milletinin tarihsel mücadelesini vurgulayarak; “Biraz tarih konuşalım mesela; Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı, Sarıkamış’ı, Kıbrıs’ı ve şehitlerimizi konuşalım. Alp ve Alperen olanları, önce yiğit olup şüheda olan kahramanları, sınırlarımızı nasıl çizdiğimizi, vatanın her karışının şehit kanlarıyla sulanışını konuşalım mesela.
Mehmet Akif’in; "Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, verme dünyaları alsan da bu cennet vatanı." dizelerini hatırlayalım. Hatırlayalım ki utanmadan, üzülmeden, düşünmeden bebek katili özgür kalsın, umut hakkı, ev hapsi verilsin diyenlere, İmralı canisini ülke gündemine sokup, barış elçisi gibi ilan edenlere hatırlatalım diye toplandık.
Çok mu geriye gittik? O zaman 43 yıldır yaşadıklarımızı, verdiğimiz şehitlerimizi konuşalım. Bir vatan evladının toprağa nasıl düştüğünü, kaç kurşun yediğini, naaşlarının ne kadar sürede ailelerine ulaştığını konuşalım mesela, ödettikleri bedeli konuşalım.
Oğuz Kaan Usta’yı, Duabey Onur Öztürkmen’i, şehit Semih Özbey’i konuşalım, videosunda yutkunduğu anı unuttunuz mu bu kadar çabuk onu konuşalım mesela. Hadi, onlar askerdiydi serden ve yardan geçmişlerdi.
Şehit polis Fethi Sekin’i, şehit savcı Hakan Kılıç’ı, şehit öğretmenler Necmettin Yılmaz ve Aybüke Yalçın’ı, eli kanlı terör örgütünün menfur saldırılarında hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızı konuşalım. Zira hatırlamanıza ihtiyacımız var!
Ya da hadi gelin, 2013’te yaşanan sözde "çözüm süreci"ni konuşalım. Akil insanları, kazanılan hendekleri, sokaklara kurulan bariyerleri ve o süreçte yitirdiğimiz 800’ün üzerinde şehidimizi… Terörle el sıkışılmayacağını, masaya oturulmayacağını, nasıl acı bir şekilde tecrübe ettiğimizi hatırlayalım. Ya da eli kanlı bebek katilinin meclise davet edilir edilmez, “Tek anladığımız dil bu” dercesine yaşattığı TUSAŞ saldırısını, TUSAŞ şehitlerimizi konuşalım. Bu kadar kısa sürede unutmuş olamazsınız. Terörle mücadelede verdiğimiz 7100 ‘ü asker, 900’ü polis, 1500’ü korucu, 200’ü öğretmen, savcı, imam şehidimizi; 40’a yakın kundakta katledilen bebekleri, 5000 sivil şehidimizi anlatmak için hatırlatmak için toplandık.” ifadelerine yer verdi.
Akgün, şehit ailelerinin ve gazilerin siyasetin bir parçası olmadığını belirterek; “Şehit aileleri ve gaziler, bu zamana kadar siyasetin bir parçası olmadı bundan sonra da bir parçası olmayacaktır. Şehit aileleri ve gazilerin en büyük arzusu terörün bitmesidir. Aynı acıyı hiçbir ailenin yaşamamasıdır. Ancak bunu yapmanın yolu bebek katiline özgürlükten geçmemelidir. Gazi meclis bir teröriste çiğnetilmemelidir. Bu aziz vatan, atalarımızın mirası olduğu kadar, şehit evlatlarımızın da emanetidir unutulmamalıdır. Türk’ün töresinde vatana ihanetin affı yoktur. İslam’ın şiarında da zalime merhamet, mazluma ihanettir. Bizleri kardeşi mesabesinde gören Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi ya silahlarını gömecekler ya da silahları ile gömülecekler… Üçüncü bir yol yok.” şeklinde konuştu.
Haber Merkezi
Gündem
Yayınlanma: 07 Ocak 2025 - 15:31
Giresun Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Akgün, 'Türk'ün Töresinde Vatana İhanetin Affı Yoktur'
Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği Giresun Şubesi Başkanı Hayrettin Akgün, şehitler ve gaziler adına anlamlı bir açıklama yaparak, Türk milletinin kahramanlık geçmişine ve şehitlere olan minnettarlığını dile getirdi. Akgün, Sarıkamış’ta 110 yıl önce yaşanan "Beyaz Ölüm" faciasında hayatını kaybeden 78 bin şehidi rahmetle anarak sözlerine başladı.
Gündem
07 Ocak 2025 - 15:31