Altın, Ekonomik Dönüşüm Sinyali Veriyor
Terörsüz Türkiye ve çatışmasız dünya vizyonu, yatırım alışkanlıklarını da değiştirmeye başladı. Altın, artık yalnızca kriz dönemlerinin güvenli limanı değil; istikrarın ve stratejik planlamanın da sembolü hâline geliyor. Uzmanlara göre, kaynakların üretime ve refaha yönelmesi durumunda gram altın ve döviz kurunda denge sağlanabilir.
Türkiye'de güvenlik risklerinin azalması ve küresel ölçekte çatışmasızlık vizyonunun güç kazanması, merkez bankalarının artan altın talebiyle birlikte yatırımcıları yeniden altın ve döviz piyasalarına yöneltti.
Demaş A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, "Terörsüz Türkiye, ekonomik potansiyelin yeniden inşası için tarihi bir fırsat sunuyor. Bu da gram altın fiyatlarını TL bazında baskılayabilir." açıklamasında bulundu.
Kitiş, uzun yıllardır savunma ve güvenlik harcamalarına ayrılan bütçenin büyüklüğüne dikkat çekerek, "Terörün ortadan kalkması, bu kaynakların teknoloji, üretim ve altyapıya yönelmesini sağlayabilir. Cari açık azalır, döviz kuru istikrar kazanır, altın fiyatları ise TL bazında yatay seyredebilir." dedi.
Küresel ölçekte çatışmaların durmasının da olumlu etkiler yaratacağını belirten Kitiş, "Orta Doğu, Ukrayna ve Güney Çin Denizi gibi bölgelerdeki jeopolitik gerilimlerin yatışması; enerji fiyatlarındaki baskıyı azaltır, lojistik maliyetlerini düşürür ve küresel yatırım ortamını istikrara kavuşturur. Bu durum, klasik kriz dönemlerinde öne çıkan altını, bu kez istikrarlı büyümenin yapı taşı hâline getirebilir." dedi.
Ahmet Cumhur Kitiş, "Artık çatışmasızlık varsa, yatırımcı bilinçli şekilde altına yönelir. Bu kez panikten değil, stratejiden. Çin, Hindistan, Türkiye ve Rusya gibi ülkelerin merkez bankalarının uzun vadeli rezerv stratejileri bunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Elements.visualcapitalist.com verilerine göre, 2024'te altın ve petrol fiyatları arasında geleneksel denge bozuldu. Petrol, arz kısıtları nedeniyle yükselirken; altına olan talep, merkez bankaları kaynaklı olarak arttı. Türkiye de bu süreçte rezervlerini artıran ülkeler arasında yer aldı.
Kitiş, Royal Mint verilerine atıfla, 2023 yılında merkez bankalarının toplam 1.037 ton altın aldığını, bu trendin 2024’te de sürdüğünü belirtti. "Türkiye, altını stratejik bir rezerv aracı olarak konumlandırıyor. Bu sadece tercih değil, aynı zamanda zorunluluk. Altın artık yalnızca güvenli liman değil, aynı zamanda rezerv gücünün de göstergesi." dedi.
Ahmet Cumhur Kitiş, yatırımcının gelecekteki davranış biçiminin de değişeceğini söyledi: "Altın, kriz anlarının değil, aynı zamanda sakinliğin de göstergesi olacak. TL’nin güç kazanması ve küresel risklerin azalmasıyla birlikte gram altın TL bazında daha durağan bir seyir izleyebilir."
Kitiş, sözlerini şöyle tamamladı: "Eğer güvenliğin sağlandığı, kaynakların üretime yöneldiği bir Türkiye inşa edilirse; döviz talebi azalır, kur üzerindeki baskı hafifler, cari açık düşer ve altın TL bazında yatay seyir izleyebilir. Bugüne kadar krizlerle birlikte yükselen altın ve dövizin bu kez istikrara eşlik etmesi söz konusu. Barış ortamı istikrarı, istikrar da güvenli yatırım ortamını doğurur."